17 Nisan 2012 Salı

Gözlerinin dibini bulduğum an



Gözlerinin dibini bulduğum an

Bana aşkı öğreten tebessümleri, bir bakışına dilenci eden gülüşleri vardı. O gülünce kale kapılarım ardına kadar açılırdı. Gözlerini kapamasını söyledim çünkü o bakarken yapamayacağım bir şeyi yapmak istiyordum. Gözleri gözlerime değerse kalbim bedenimi sarsabilir, dizlerimin bağı çözülür ve dizlerinin dibine yığılabilirdim.

Dönen dünyada dönmeyen tek şeydi kavlim. Gözlerini kapadı ellerimi arkadan öne doğru uzatıp boynunun önünde halka yaptım. Bitmesini hiç istemediğim ama gücüm tükenmeden bitireyim dediğim bir acelecilikle sürekli gönül çukurunun önünde duracak zincirin uçlarını birleştirdim.

O kolyeyi vitrinde gördüğüm ilk an boğazın iki yakasını andıran boynuna çok yakışacağını düşünmüştüm. Üzerine de dudaklarına en çok yakışan en içten temennimizi yöresel bir yanlışlıkla “iy ki olacaksın” diye yazdırmıştım.

Koca şehir şahit olmak için oradaydım. Ve yine koca bir şehir şahittir buna benim en mutlu olduğum an gözlerinin dibini bulduğum andır.

Bekir Kale Ahıskalı
İyi ki olacaksın-9
05 Eylül 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder