9 Nisan 2012 Pazartesi

Tilil



Tilil* 


Elif'e




Kalplerin mutmain, geniş olduğu yerde

Gözlerden kaldırılır ayrılık denen perde

Biraz gençliğine, biraz da deliliğe ver de 


Gel ninniler dinle dağların rüzgarından

Gel de sıyrıl dünyanın derin kahrından 



Derdine derman olur, saklama dök içini

Aynaya gerek olmaz burada çıkar tacını

Eğilip durgun sulara bakarak tara saçını 


Rüzgarı dermandır dizginden boşanır gelir

Deva diye kış bitmeden bahar boşalır gelir 



Ne Köroğlu yol keser, ne eşkiya gezer

Tavşan bile bu dağlarda ürkmeden gezer

Çocuğu sandal toplar, güzeli salınır gezer 


Bir şairin henüz yazılmamış sayfası burası

Bir kelime daha dizilmeden anlaşılır manası 



Temmuz'da Cin Dağı'nda erimemiş kar olur

Eteklerine in, sönmemiştir avuç avuç har olur

Yerden pınarlar kaynar, derdine derman olur 


Kendini toprağa bırakır, aşağıya süzülür gelir

Bu diyardaki çiçekler, kökünden bile bal verir 



Kendini kasmayan, hep akan zamanlar vardır

Gölgesine aşık olan koca koca çınarlar vardır

Burada yıllara eş günler, aylar, haftalar vardır 


Gökten yıldız iner, yalın ayak dolanır yerde

Asıl deli odur eğer sevda taşımıyorsa serde 



Ellerine kına yakmış gelini, seyran eder güzeli

Bir gönül açılalı bu düzlüğe, ayak basıp gezeli

Gönül sevdiğine varmadan can vermemiş ezeli 


Yaylasında çoban, çeşmesine ekmek doğramış

Bir ulu geçmiş buradan, bu yerlere sultan uğramış 



Kahvaltıyı sıcak puntruş, yağ, bal, kaymakla yapıp

Odun ateşinde çay demleyip, taze sütü kaynatıp

Osman Bey'in pınarında at oynatıp, karpuz çatlatıp 


Akan çayına bak dağları yara yara dörtnala gider

Küstürdük mü acep onu, bir mechul diyara gider 



Kulağını toprağa ver nal sesi duyulur tarihin ötelerinden

Hikayeler dinlersin, kamçıdan, kılıçtan, nal seslerinden

Yine de sevinç yaşları akar, öpecek olsan gözlerinden 



Seher'de söylenenle, Seher'e söylenen türkü başkadır

Yürekler başka çarpar burada, aşklar başka başkadır 




Bekir Kale Ahıskalı

Kasım 2010 




//////////// 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder